Euthydikos, Sarışın Oğlan ve Athena

Eserin Adı: Akropolis Müzesi’nden Euthydikos

Bulunduğu Yer: Akropolis, Atina'da bulundu

Bulunduğu Müze ve yer: Akropolis müzesi Atina

Müze envanter numarası: 686; 609

Ölçüler: 1.24m

Renk: yok

Malzeme: Parian mermeri (heykel). Pentelik mermer(taban).
Teknik: Klasik dönemdeki ciddiyet insanların yaslarını, kayıplarını, mutsuzluklarını bilinçli olarak
yansıtma çabasından kaynaklanan dönemin duygusal özelliğidir. Eser

Korunma durumu: Baş sağlam kollarda kırık eksik parçalar. Karın boşluğundan dizlere kadar
kayıp parça

Tarih: MÖ. 490-480

Tanım: Yazıt, Thaliarcos’un oğlu olan adanmış Euthydikos’u (heykel) belirtiyor.
Klasik Dönemin MÖ. 490-460 yıllarına tarihlendirilen Ciddi Stil evresinde karşılaşılan ilk duygu
yansıması eserlerin yüzündeki ciddiyet ya da ciddiyetten fazlasıdır. Yüzlerindeki ciddi ifadenin
durgun bir görüntüye yol açtığı eserler dışında, bazı yüz özelliklerinin ve mimiklerin
vurgulanmasıyla üzgün ve kederli bir görüntüye ulaşılmıştır. Yunanlıların Pers savaşlarından
dolayı aile üyelerinden, yakınlarından kayıplar vermesi sonucunda toplumun matemi, eserlerin
yüzünde mutsuz ve hüzünlü bir ifade şeklinde ortaya çıkmıştır. Böylece bu dönemde betimlenen
figürlerin kişisel matemi dönemin de matemine dönüşerek toplumun o anda bulunduğu
duygusallığı gözler önüne sermiştir. Bu durum Arkaik gülümsemeyle elbette eşdeğer değildir.
Çünkü Arkaik gülümseme dudaktan yanağa geçişi kolaylaştırdığı için tercih edilmişken; Klasik
dönemdeki ciddiyet insanların yaslarını, kayıplarını, mutsuzluklarını bilinçli olarak yansıtma
çabasından kaynaklanan dönemin duygusal özelliğidir. Anatominin eserlerde tam olarak
anlaşılmadığı görülse de dönemin heykellerinin gerçekliğe yaklaştığı söylenebilir. Vücut Arkaik
döneme göre yumuşamış, hareket ve esneklik kazanmıştır. Bu ikonografik özelliklerle beraber
eserlerin yüzündeki ciddiyet, mutsuzluk ya da keder daha gerçekçi bir şekilde kendini
göstermiştir. Geç Arkaik dönem sonu-Ciddi Stil başlangıcında kederli yüz ifadesinin görüldüğü ilk
eser, Atina Akropolisi’nden MÖ. 490-480 yıllarına tarihlendirilen Euthydikos koresidir. (Dickins
1912: 242) (Resim 1). Bu eserin yüzündeki ciddi ifadeye ek olarak göz kapaklarının şişkin oluşu ve
yüzündeki masumiyet ifadesi ile

duygularının şiddeti ve etkisi artırılmıştır. Bu betim tarzı ile
korenin bir kaybın ardından ağladığı –ağlamaktan göz kapaklarının şiştiği- yani yas tuttuğu
izlenimine kapılmamak mümkün değildir. Bu üzüntünün sebebi muhakkak savaşlar sonucunda
yaşanılan kayıpların acısı ve üzüntüsünün kişisel bir yansımasıdır. Üzgün, kederli ifadenin bir
diğer erken örneği yine Akropolis’te bulunan ve MÖ. 480 yılına tarihlendirilen Sarışın Oğlan’dır
(Dickins 1912: 248) (Resim 2). Euthydikos koresiyle karşılaştırıldığında bu eserin başının sağa
doğru belirgin yönelimi üzgünlük etkisini daha da artırmış; ayrıca mahzun ve yalnız izlenimi
vermiştir. Göz kapağının şişkin ve alt dudağının etli oluşunun da mutsuzluk ifadesinde önemli bir
payı vardır. Ayrıca bu açıdan değerlendirildiğinde Euthydikos koresiyle de benzerliği görülür. Bu
nedenle aynı heykeltıraşın ya da atölyenin elinden çıktığı izlenimi yaratır. Her iki eserde de hem
matemin hem de masumiyetin ön plana çıkarılmak istendiği gözlemlenir. Pers savaşlarının
yıkıntıları ve yarattığı psikolojik yıkım elbette sadece ölümlülere özgü bir mateme
dönüşmemiştir. Bunun en iyi kanıtını Üzgün Athena adak kabartması (Resim 3) gösterir. MÖ.
470-60 yılına tarihlendirilen ve Korint miğferli, belden kemerle bağlanmış bir peplos giyen
tanrıça, mızrağına dayanmış bir şekilde önündeki taş bloğuna bakarken tasvir edilmiştir. Tanrıça,
profilden betimlenen başını öne doğru eğmiş ve sol eliyle tuttuğu mızrağına dayanmıştır. Sağ
elini ise beline koymuştur. Hemen önünde yer alan egzersiz bitiş taşı terma ya da kutsal alan
sınır taşı horos olarak değerlendirilirken, Boardman ölen Yunanlıların listesi olması gerektiğini
söyler 2 (Boardman 2005: 69, res. 41). Elbette tanrıçanın bu betim tarzı dinlenen bir görüntüden
uzaktır; burada Yunan kaybının matemini tutan bir tanrıça ikonografisindedir. Ayrıca
Boardman’ın (2005) da belirttiği üzere, bu dönemde yıllık devlet gömüleri ve cenaze nutuklarının
ortaya çıkması ile bağlantılı olarak Atina’nın koruyucu tanrısının tuttuğu matemin betimlenmesi
olağan görünmektedir. Ayrıca bu adak kabartması, Yunan insanının kayıplarının ardından tuttuğu
yası, üzüntüyü Atina kent ve savaş tanrıçası Athena’ya yansıtmaları, tanrıçanın da onlarla
beraber yas içinde olduğunu, matemlerini paylaştığını gösterme çabası olmalıdır.

Resim 1


Resim 2


Resim 3

Yorumlar