Aksaray ilinin 25 km güneydoğusunda Melendiz Çayı'nın kenarında Ihlara Vadisindedir. Çayın hemen kenarında Aşıklı ile komşu Musular yerleşimi yer alır. Yakınında Melendiz dağı ve Hasandağ vardır. Paleolitik dönemde obsidyen kaynağıydı. Melendiz Çayı'nın makroklima etkisi ile yaşanabilir çevre koşulları oluşmuştur. Acıgölde yapılan sediman ve polen araştırmalarında M.Ö 10.000 'de bölgenin çamlık, meşe, karaağaç, gürgen gibi ormanlarla kaplı olduğunu ortaya çıkartmıştır. 1990'ların başında Ufuk Esin sonra Mihriban Özbaşaran kazmıştır. 400 m uzunlukta 20 m yüksekliğe sahiptir. Toplam 4 tabaka vardır ve her biri kendi içinde alt evrelere ayrılır. I. tabakada yeni yeni çanak çömlek çıkmıştır. II. III. IV. tabakalar Akeramik neolitiktir. II. tabaka 10 evrelidir, III. tabaka 3, IV. en az 4 evrelidir. II. tabaka en fazla kazılan tabakadır.
Mimarisi; Konut tipinde yapılmış taş temelsiz kerpiç yapılardan ibarettir. Yapılar çoğunlukla mekan olarak tasarlanmıştır. Bazı özel işlevli yapılarda işlenmiştir. Bu mekan içeride duvarlarla bölünerek oda sayısı arttırılmış yerleşimin doğu tarafında ise çevre duvarı vardır. Buraya bitişik olarak yapılmış yapılar plan ve malzeme bakımından yerleşimin diğer kesimindeki yapılardan farklılıklara sahiptir. İşlevleri tam anlaşılamasa da büyüklüğü, malzemesinde yer yer taş kullanılması, buluntu çeşitliliği bakımından farklılıklara sahiptir. Bu kesim aynı zamanda Melendiz'e bakan hakim bir konumdadır. Tüm neolitik tabakada yapı geleneğinin hiç değişmeden devam ettiği görülür. Gevşek zemin yapısında bulunan duvarların yıkıldığı tabanların deforme olduğu bu yüzden sık aralıklarla yapıların onarıldığı tespit edilmiştir. Eski duvarların sağlam yerleri korunulmuş yeni duvar eski duvara yaslanmış ya da üzerine çıkılmıştır. Bu kerpiç konutlar taş temelsiz dörtgen planlı tek, iki ya da üç odalı karakterdedir. Bu duvarlar keskin köşe hatlarına sahip olmakla beraber bazı yapıların köşelerinde yuvarlanmalara rastlanır. Plan şeması çoğunlukla simetrik iken az sayıda yamuk alanlarda vardır. Yapıya girmek için üstten ya da tavan boşluğundan girildiği düşünülmektedir. Evlerin tabanları ve duvarları sıkıştırılmış toprak sıvalıdır her evde bulunan ocaklar değişmez unsurdur. Çoğu mekan içinde seki benzeri unsurlarda görülmektedir. Yerleşimin doğusunda güneye doğru olan alanda özel yapılar konutlardan farklı olarak taş temelli daha kalın duvarlı mekanlardır. Bunlar esas olarak iki büyük ana mekan etrafında inşa edilip gelişmiştir. İki büyük ana mekan evde T yapılar olarak adlandırılır. Bu mekanın kuzeyinde kompleks yapı konumundadır. Buraya 2 m genişliğinde çakıl döşenmiş bir yol ile geçilir. Doğu yamacında Melendiz tarafında büyük ölçüde tahrip edilen kesimden Aşıklı'nın en erken tabakasına ulaşılmıştır. Tabaka üst evrelerde yine dörtgen mimariye sahipken en alt evrelerde kabaca yuvarlak diyebileceğimiz tekne biçiminde oval yapılara sahiptir. Elde edilen radyokarbon tarihleri en eski evrelerin M.Ö 9.000 civarında yapıldıklarını ortaya koymuştur. Planları itibariyle Çayönü yuvarlak planlı çukur yapılar geç evresiyle çağdaştır. Bu tabakada konut içinde ocak yapmadan önce taban seviyesi altında iri çay taşları dizilip ocağın bunun üzerine inşa edildiği anlaşılır.
Aşıklı'nın konumu itibariyle civarda zengin ham madde kaynağı obsidyendir.bölgede küçük başka Akeramik Neolitik yerleşimleri olsa da Aşıklı büyüklüğü ile dikkat çeken aynı zamanda köy dışında büyük işlik vardır. Musular buna göre Aşıklı'nın obsidyen ham maddesini kaynağından temin edeni onu işleyen pazarlayan hatta ham madde üzerinde bir tekel oluşturmuş yerleşim yeri olduğu düşünülür. Aşıklı'da konut tiplerinin belirgin bir sosyal sınıf olduğu özel ve ortak alan yapılarının olması hiyerarşik yapının olduğunu gösterir. Malahit ve bakır soğuk çekiçleme ve pyro teknoloji denilen tavlama yöntemi ile biçimlendirilmiştir. İntramural gömüler vardır, neredeyse her konutun tabanı altında bir ya da iki bireyin olduğu görülür. Bunlar hocker tarzında gömülmüştür. İskeletlerin neredeyse yarısında yanık izleri görülür. Kadınların ağır yük taşıdığı erkeklerin ise daha çok bilek gücüne dayalı işlerde çalıştığı anlaşılmıştır. Biri gömülmeden kafa derisi yüzülmüş iki kadına trepanasyon( kafatası ameliyatı) uygulandığı tespit edilmiştir. Bunlar 20-55 yaşındaki genç kadına otopside yapıldığı anlaşılmıştır.
Musular;
Aşıklı'nın tam karşısında Melendiz Çayı'nın diğer tarafında yer alır. Çanak çömlekli ve çanak çömleksiz neolitik dönemde kullanılmış işlik alanıdır. Aşıklı'da yapılan kazılarda değişik tipte alet bulunsada üretim atıklarına rastlanmamıştır. Musular'da bulunduğu doğal yükselti kalker bir kayaçtır. bu kayacın üzerine kanallar ve kanala bağlanan oluklar kazılmıştır. Rock Out kanallar pis ve temiz suyun akması içindir. Bu kanal ve oluklalrda gerek anakayaya yapılan işlemler, yapı unsurları işlikler ile alakalıdır. Yine kanalların etrafında ve oluklarda küçük mekanizmalara bağlanmış havuz tipi çukurlar, deri tabakalanması ile ilgili olmalıdır. Yapılan araştırmalar obsidyen başta olamak üzere taş ve kemiğin işlendiği bir sanayi bölgesidir.
Keramik; Çanak çömlekler Çatalhöyük'ün 10.-12. tabakalarıyla çağdaştır. El yapımı kaplar kötü pişmiş bol samanlı ve katkı malzemeli kendinden astarlı kaplardır. Aynı zamanda İç ve Batı Anadolu Erken Neolitik Çağı'ı karakterize eden ürünler bulunmuştur.
Yorumlar